Cumalıkızık ve Gölyazı Doğa Yürüyüşü
Bölge Hakkında :
Cumalıkızık otantik dokusunu iyi şekilde korumuş, şirin köylerimizden. Osmanlı İmparatorluğu’nda bir köyde yaşamak nasıl birşeymiş merak ediyorsanız, Cumalıkızık doğru adres. İnsan taş döşemeli dar sokaklar boyunca uzanan mor, mavi ya da sarı renklere boyanmış, kerpiç, tahta vetaş karışımı evleri gördüğünde köyün korunmuşluğu karşısında hayrete düşüyor. Tarihi 1300‘lü yıllara dayanan köyde betonarme bina yok denecek kadar az, tüm evler aslına uygun olarak restore edilmiş.
Köy, iyi korunmuşluğu ve Osmanlı’nın kuruluşundaki önemi sebebiyle 2014’te UNESCO Dünya Miras Listesi‘ne kabul edilmiş, başka bir değişle tüm insanlık için önemli bir yer olarak kabul ediliyor. Zaten Kınalıkar dizisinin burada çekilmesi sebebiyle Türkiye’de ün kazanmış olan köy, böylece yabancıların da uğrak yerlerinden biri olmuş.
Gölyazı bir zamanlar Apollon Krallığı‘nın başkentiymiş. Daha sonra Bizansı, Osmanlısı, herkes bir iz bırakmış. Mübadeleye kadar sakin sessiz bir Rum balıkçı köyüymüş. O zamanlar Uluabat’ın adı Apollont, Gölyazı’nınki de Apolyont…Günümüzde sit alanı olarak koruma altına alınan Gölyazı, son dönemlerde hem Bursa’dan, hem de çevre illerden çok fazla haftasonu kaçamakçısı çekmeye başladı.
Program :
Yolculuğumuza; hareket saatlerine göre ilgili duraklardan misafirlerimizi alarak başlıyoruz. Kahvaltıyı feribotta hep beraber yapacağız Feribottan indikten sonra yaklaşık 1,5 saatlik yolculuğumuzun ardından Cumalıkızık’a ulaşarak rengarenk evleri, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla 500 yy Osmanlı köyü Cumalıkızık’ı geziyoruz. Osmanlı erken döneminin kırsal kesim sivil mimari örneklerini günümüze ulaşmayı başarmış olan Cumalıkızık, günümüzde de tarihsel filmlere mekan olmaktadır.
Cumalıkızık Köyünü bir uçtan bir uca gezdikten sonra bölgeye yakın mesafede olan Saitabat Şelalesine doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 20 dk bir yolculuğun ardından Saitabat Şelalesine varıp bu noktayı fotoğraflıyoruz.Saitabat Şelalesindeki gezimizi tamamladıktan sonra öğle yemeği molamızı veriyoruz.
Yemek molamızı tamamladıktan sonra Gölyazı’ya hareket ediyoruz. Zeytin ağaçları arasında Gölyazı'ya ilerlerken girişte restore edilen yel değirmeni karşılıyor bizleri. Muhteşem Gölyazı ve Uluabat Gölü manzarasında bölge hakkında bilgi alıp, fotoğraf molası verdikten sonra gezmeye devam ediyoruz. Yürüyerek köyün meydanında bulunan Ağlayan Çınarı görüp fotoğrafladıktan sonra köprü ile yarımadaya geçiyoruz. Gezilerimiz sonrası İstanbul'a doğru yolculuğumuza başlıyoruz.
Önemli Uyarılar :
- İlkbahar aylarında yürüyüş yaptığımızdan ötürü üzerinizdeki kıyafetleri buna göre ayarlayınız.
- Yürüyüş esnasında min. 2lt su yanınızda olmalı.Yürüyüş esnasında atıştırmalık kuruyemiş alabilirsiniz. Yanınızda küçük litreli termos bulundurunuz.
- Yanınıza yedek ayakkabı ,çorap ,pantolon gibi giysileriniz yanınıza alınız.Bu malzemeleri yürüyüş esnasında yanımıza almayıp araçta bırakacağız.
- Kullandığınız ilaçlar varsa yanınıza alınız ve bu konuda rehbere bilgi veriniz.
- Sabah kahvaltısını Feribotta yapacağız. Öğlen için yiyeceklerimizi yanımızda getiriyoruz. Günden en iyi şekilde yararlanmak için yolda alış veriş molası veremeyeceğiz
Katılımcıda Olması Gerekli Olan Malzemeler :
- Küçük Sırt Çantası
- Tercihen Bileklikli Yürüyüş Ayakkabısı
- Su Geçirmez Pantalon
- Mont & Polar
- Cilt İçin Koruyucu Krem
- Güneş Gözlüğü